ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

ÇAYIRLI


ÇAYIRLI İLÇE TANITIM
çayırlı
erzincan çayırlı
çayırlı erzincan
Roma Devletinin ikiye bölünmesinden sonra Rumeli Anadolu Suriye Mısır ve Kuzey Afrika’da Bizans devleti hâkimiyet sürer. Erzincan ve yöresi İranla Bizans arasındaki sınır bölgesidir bu yüzdende Hıristiyanlık ve Zerdüştlük dinlerinin çatışma bölgesidir. VII. Yy. sonra Arap istilalarının başlamasıyla bölge iyice hareketlenecektir. Bizans döneminde Ermenilerin Hrisyanlığın farklı mezhebinden olmalarından dolayı baskı altına alınırlar.
Yine bu devre ait olarak tespit ettiğimiz bilgilere göre VI. Yy.’da ticaret hayatı canlanan Bizans şehirlerinde tuğla ve taştan sulama kanalları vb. gibi yapılmaya başlanmıştır ki Çayırlı İlçe merkezinde ve Başköyde bu tür kanalların phönklerin ev kazıları sırasında ortaya çıktığı görülmüştür. Yine ilçeye bağlı Balıklı Bozağa gibi köylerde tespit ettiğimiz mağaraların gizlenme veya depo olarak Ermeniler tarafından kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Anadolu Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman Şah Gürcü seferi sırasında bölgeyi hâkimiyeti altına alır. Bu dönemde doğuda bir tehlike belirmiştir. Moğol istilacıları bölge halkının direniş göstermemesi üzerine bölgede kıyım yapılmamış fakat Moğol istilası sonrasında Moğolların yerel idarecileri sık sık değiştirmeleri Moğol askerlerinin çapul hareketleri sonucunda bölgede kargaşa ve belirsizlik vardır. Bu dönemde Erzincan ve havalinde Ermenilerin
 dini bir bayram yapma hazırlığında olduklarından kaynaklar haber veriyor ki bölgede hala büyük bir Ermeni kitlesini var olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Yer yer idarecilerine karşı isyan hareketlerinde de bulunmuşlardır. Moğol istilası’nın tüm Anodolu için olumlu tarafı Orta Asya’dan göçmek zorunda kalan Türkmenlerle Anadolu’nun nüfusunun artması olmuştur.
Erzincan Emirliğinin sınırları Erzincan, Kemah, Tercan, Darende arasındaki bölge olup Erzurum’da bu dönemde beyliğin sınırları içerisinde yer almıştır. 1397’ de Moğol Hükümdarı Timur’un bölgeye gelişi sırasında Erzincan Emiri Mutahharten, Timur’a bağlılığını sunmuş, 1400’de Mutahharten’in Moğollar’la beraber Sivas Kuşatmasına katılması üzerine 1401’de Osmanlı Sultanı Yıldırm Beyazid Emirliğin topraklarını ele geçirir. Bu durum ise
 Yıldırımla Timur’un arasının açılmasına neden olacaktır. İki devlet arasında 1402 yılında yapılan Ankara Savaşında Osmanlının ele geçirmiş olduğu beyliklerin askerlerinin Timur’dan yana geçmeleri üzerine savaş Osmanlı aleyhine gelişir. Bu dönemde bir kısım halkın Timur’a giderek beyin Ermenileri ticari konularda kendilerine göre daha fazla koruduğu şeklinde şikayette bulunmaları Ermenilere her hangi bir baskının olmadığı konusunda güzel bir örnektir.
Topun, zırhlı askerlerin yardımıyla Osmanlı ordusu bölgeye hâkim olur. Bu savaştan sonra Osmanlı bölgeye hâkim olmaya başlar. Akkoyunlu ve Karakoyunlu’ların bölgedeki en önemli tesiri Türkmenlerin yerleşmesiyle bölgedeki Türkleşmenin hızlanmasıdır. Kemah, Tercan, Erzurum, Bayburt bölgesine hâkim olan Akkoyunlular bölgede Türk devlet anlayışının yerleşmesinde de önemli rol oynamışlardır. Gerek devlet olarak ticaretin desteklenmesi gerekse Türk halkının yerli yabancı tacirlere karşı misafirperver davranmaları bölgenin geçmişten
 itibaren getirdiği ticaret fonksiyonunu devam ettirmesini sağlamıştır. İlk çağdan itibaren meydana gelen depremlere rağmen bölgede büyük bir nüfusun yaşamasında ticaretin şüphesiz büyük bir rolü olmuştur. Akkoyunlular’ın göçebe bir kitleye dayanmasından dolayı at ve koyun yetiştiriciliği baş sırayı alıyordu. Karakoyunluların yetiştirdiği cins atlar XV. Yy.’da Uzak Doğuda dahi biliniyordu.
Genel olarak buraya kadar anlatılan kısımlarda olduğu gibi Ermeniler bölgede büyük bir nüfus olmakla birlikte tarihin hiçbir döneminde siyasi varlık göstermemişler, ekseriyeti ticaretle uğraştığı için yerel yöneticilerden her zaman iltifat görmüşler, hatta Müslümanlardan bazı konularda farklı haklara sahip olmuşlardır. 1717’de bir rahip tarafından başlatılan isyan Rusların destek vermesiyle büyümüş Ermeni milliyetçiliği canlandırılmıştır. Rusların genel hedefi ise Doğu Anadolu da kendine bağlı bir devlet kurulmasını sağlayarak Akdeniz’de hâkimiyet kurmaktır.
Tanzimatla birlikte kendilerine tanınan haklara binaen Ermenilere tanın imkânlar isyan hareketlerine uygun bir ortam doğurmuş 1890’da kurulan Ermeni Komiteleri isyana taraftar toplamaya Müslüman köylerine baskınlar yaparak kan dökmeye başlamışlardır.

Karasu ırmağının batısında yer alan bir çöküntü alanıdır. Batı ve güneybatıdan Esence dağları, kuzeyden de Otlukbeli dağları ile sınırlandırılmıştır. Ovanın genel eğimi kuzeybatıdan güneydoğuya doğrudur. Ovadaki iki önemli akarsu Çayırlı ve Balıklı çayları kaynaklarını Esence dağlarından alıp doğu-batı yönünde akarak Karasu ırmağına kavuşmaktadır. Bu çaylar özellikle ilkbaharda taşıdıkları fazla miktardaki alüvyonlarla ovayı beslemektedirler. Ovanın yakın çevresinde ise Orta ve Üst Miyosen çökelleri (marn, kil, konglomera, kireçtaşı, yer yer linyit damarları -Turnaçayırı civarında- ile jips) yaygınlık gösterir. Bu kesimde bir takım tepe, sırt ve akarsu vadileri bulunmaktadır. Yüzey şekillerindeki bu çeşitlilik nedeniyle Çayırlı ovasını üç bölüme ayırmak mümkündür.
senlik5
IMG_1757
Esence Dağlarının kuzeydoğusundaki bir alanda yer alan Çayırlı da uzun yıllar ortalamalarına göre yıllık yağış miktarı 385,2 mm’ dir. Doğu Anadolu Bölgesinde yıllık yağış tutarı 559 mm olduğuna göre bu yörede yıllık yağış tutarı düşüktür. Yıllık toplam yağışın % 50 ye yakın bölümünün ilkbahar mevsiminde düşmesi ve minimum yağışların yaz mevsimine isabet etmesi şeklinde beliren yağış dağılışı göstermesi yönüyle yöre yağış rejimi açısından Akdeniz rejiminin Karasal tipine dâhil olmaktadır. Yörede yıllık ortalama yağışlı gün sayısı 89 ‘dur. Yağışların kar, dolu, çiğ, cisenti ve sağanak şekillerde olması tarımsal faaliyetleri önemli ölçüde etkiler.
Yörede kış mevsimine bağlı yağışlar seyrektir. Buna karşılık ilkbahar ve yaz aylarında şiddetli sağanak yağışlar görülür. Yörede yağışlı günler ve yaz yağışları ile ilişkili olarak görülen dolu yağışları özellikle Nisan-Mayıs ve Haziran aylarında artar. Bu durum tarım alanlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Yörede kar yağışlı gün sayısı ortalama 28 gündür.
DSC_6542

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder